“AĞLAMAK” VE “GÜLMEK!”… Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son gücün çığlığıdır. Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o gücün de yok olduğu zamanlardır ki, onun yerine geçen etkili sessizlik, en şiddetli acının yarattığı gözyaşlarından daha yakıcıdır. Fakat ağlamak bir şeyi değiştirmiyor dostlarım. Onun için bol bol gülünüz. Bakın Karacaoğlan ne güzel söylemiş,”Ağlayanlar bir gün güler, gamlanma gönül […]

KURUFASULYA!…… Gençlik yıllarımızda iade gazetelerin Seka’nın yanında bir başka müşterisi daha var idi… Kesekağıdı sanayii… Bakkallar, manavlar ve pazarcılar gazete kağıdından mamul kesekağıtlarına koyar idiler, sattıkları nevaleleri… Biraz derli toplu satıcılar ise, el sürülmemiş Seka kağıdından yapılmış kesekağıtlarını kullanır idiler… Bizim gençlik ve çocukluk yıllarımızın insanları günümüzdeki soydaşlarına, ülküdaşlarına, vatandaşlarına ve dindaşlarına nisbet daha asil, […]

ZİYAN OLDUK… Bugün gerek ailevî, gerek kişisel, gerekse toplumsal problemlerimizin çoğunun temelinde medeniyet dâvâsı yatar… Çünkü biz kendi medeniyetinden koparılıp taklide yönlendirilmiş talihsiz bir milletiz. Her millet başka medeniyetlerden etkilenebilir. Bu son derece doğal bir etkileşimdir. Özünde kendi medeniyetini inkâr yoktur. Bizde maalesef böyle olmadı. Hem şekil hem de muhteva (içerik) olarak farklı bir medeniyet […]

Araç çubuğuna atla