FUTBOL VE ŞİKE…

Pazartesi, Temmuz, 2011
546
Ana Sayfa ·Spor ve Sağlıklı Yaşam ·FUTBOL VE ŞİKE…

FUTBOL= Az sayıda insan büyük paralar kazanırken, çok sayıda yoksul insan top peşinde koşan 22 insana baktığı uğraş. H.C

FUTBOL VE ŞİKE…..
-Futbol derken ne büyüklükte bir ekonomiden söz ediyoruz?
– 500 milyar dolarlık dev bir endüstri…
Bu işten nemalananlar ise sadece yayın tekelleri değil. Örneğin uluslar arası giyim tekelleri reklam için futbol yıldızlarına büyük servetler aktarıyor. Bunu yaparken, bir yandan da üretimlerini yapmak için sürekli daha ucuz işgücü arayışında. Emekçiden esirgediklerini, bir dakikayı bulmayan reklam çekimleri için rahatlıkla harcayabiliyorlar. Böylece, en düşük ücreti vererek yoksulluğa mahkûm ettiklerine sınıf atlamanın yolu ve imkânları da kapanmamış oluyor! Yani aralarından bir-ikisine kapılar her zaman açık, hep birlikte kurtulmak istememeleri şartıyla!
Stadyumları doldurup, futbolun en önemli gelir kalemini oluşturanlar da işte o sınıf atlayamayanlar. Kulüplerin kasalarına milyonlarca dolar da bu kaynaktan giriyor. Avrupa’nın en zengin 20 kulübü 2008-2009 sezonunda bilet satışlarını yüzde 3,5 artırarak 1 milyar avroluk gelir elde etti. Yani Avrupa’nın yoksullarından futbola bu kadar para aktarıldı. Üstelik bu taraftarlar statları krize rağmen doldurmuşlardı.
Taraftarlar bunun yanında takımlarının formalarını, kaşkollerini, şapkalarını satın alarak da kulüplerine servetler aktarıyorlar.
Pasta büyüyor, pasta büyüdükçe yiyenlerin iştahı daha da kabarıyor. Bunun yan etkilerinden biri ise bahis sektörünün büyümesi ve yaygınlaşması. Bahis sektörünün büyüklüğü tahmini 1 trilyon doların üzerinde. Bunun yaklaşık dörtte birini futbol maçları üzerine oynanan bahisler oluşturuyor. Önemli bir kısmı da illegal bahis.
Türkiye’de yasadışı yollarla oynanan bahis miktarının bir milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Böylece kumar da sektörün önemli gelir kapılarından biri haline gelmiş oldu.
Bahis sektörü ile futbol bu kadar iç içe geçince ve ortada bu kadar büyük paralar dönünce şike de kaçınılmaz oluyor. Şike, futbolun bataklığında büyüyor ve giderek futbolu da o bataklığa doğru çekiyor. Futbol, sahada oynanan ve izlenen bir oyun değil artık. Bahisle beslenen, şikeyle büyüyen bir oyundan söz ediyoruz. Az sayıda insan büyük paralar kazanırken, çok sayıda yoksul insan top peşinde koşan 22 insana bakıyor.

ŞİKE ŞİKE FUTBOL (Yerleşik Futbol anlayışımıza pek uygun bir başlık):
BİR ŞİKE BELGESELİ…
Yapılmamasının en çok öğütlendiği; ancak günlük hayatımızda karşımıza en çok çıkan yanlış davranışın; yani şikenin belgeseli…
Şike! Sadece bir kelime…
Ve dört harften oluşan; ancak ne yazık ki tüm spor dallarında karşımıza çıkan bir kara bela.
Dostluk ve rekabetin simgesi olan sporun iliklerine kadar işleyen, veba gibi yayılan ve durdurulamayan bir soytarı aslında; ancak…
Profesyonel sporlardan, amatör sporlara; bayan, erkek gözetmeksizin; hem Türkiye’de, hem de dünyanın her yanında bir ŞİKE gerçeği var.
Sporun içinde şikenin durdurulamaz bir sıkıntı olduğunu bilmemiz, elimiz kolumuz bağlı oturacak olmamız anlamına gelmiyor ayrıca. Hele ki, son yıllarda hızla küreselleşen ve endüstrileşen futbolun içinde gün geçtikçe artması, biz sporseverleri daha da düşündürüyor.
Milyon dolarlar sağa sola saçılırken, teşvik primleri tomar tomar dağıtılırken, hiçbirimiz lig maratonunu rahatça takip edemiyoruz.
Türkiye’nin en köklü kulüplerinden tutun, bir sürü takımın karıştığı şike skandallarını meclis araştırmasıyla, Gökçe Giresunlu sporun kirli yüzünü ortaya çıkarıyor.
“Şike, hep konuşulan ama hiç ispatlanmayan bir vakıa. Rüşvetin olduğu gibi şikenin de belgesi olmuyor genellikle.
Belgesi olmadığından varlığı hissediliyor ama ispatlanamıyor. Hâlbuki şike ‘endüstriyel futbolun’ doğal bir uzantısı.
Spora kâr hırsı karıştı mı, sportmenliğin yerini şikenin alması da kaçınılmaz. Parayla, rüşvetle, tehditle veya hatırla spor müsabakalarının sonucunu belirleme demek şike. Böylece sahadaki yarışın yerini ceplerdeki yarış almış oluyor. Buna karşın yaratılan illüzyon müthiş; seyirci yarışın sahada, kas kuvvetine dayanarak yapıldığını sanıyor. Buna karşın ‘sahada kazanmanın yetmeyeceği’, ‘masada da kazanmak gerektiği’ de genel bir kanı.
Bu çelişki, ‘kazanmak için her yol mubah’ zihniyetinin de yaygınlığının bir kanıtı… Son yıllarda söylentiler o kadar yaygınlaştı ki mecliste bir komisyon kurup araştırmak ihtiyacı duydu. Bulduklarını bir rapor haline getirdi. Sabah akşam şike konuşanlar ise bu raporu görmemeyi tercih etti.
Hâlbuki ilk somut veriydi, şikeye batmış sporumuzun belgesiydi.
Şike Şike Futbol, şikenin belgesidir.”
Günümüzde de şike skandalları ile sarsılan Türk futbolunun bu vahim durumu üzerine, kesinlikle okunması gereken bir kitap Şike Şike Futbol.
Bugüne kadar tamamen komplo teorileriyle ya da spekülasyonlarla dile getirilen şikeyi, raporlar ve belgelerle gün yüzüne çıkaran Gökçe Giresunlu şikeyi belgeler halinde gün yüzüne çıkarıyor ve kafamızdaki soru işaretlerini yok ediyor.
‘Şike Şike Futbol’un belgesel tadında bir kitap olduğunu da bilmeniz gerek tabi. Araştırmalara ve somut bilgilere dayanan kitapta, hangi sayfasını açarsanız açın konunun içine dalabiliyorsunuz. Dört bölümden oluşan kitapta; çözüm önerilerinden, mali durumlara; şiddetten, medya etkisine kadar her unsur detaylı bir şekilde inceleniyor.
Kısacası, sporu yakından takip eden ve şikeye batmış futbolumuzdan bıkan her sporseverin rahatça okuyabileceği ve zevk alabileceği…
Sahadaki rekabeti izleyip nefes nefese kalan bizlerin, soyunma odalarından dönen entrikaları görebileceği…
Artık sporun içine karışmasından bıktığımız mali işlere getirilen çözüm önerilerini okuyabileceğimiz…
Belgesel tadında bir kitap…
Gökçe Giresunlu’nun yazdığı ‘Şike Şike Futbol’.
Yelda Cumalıoğlu’nun ŞİKE ŞİKE FUTBOL! Kitabı yazarı ile röpörtajı
http://www.aktuelmarmaris.com/haber.asp?haber=452538&kategori=372

 

Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”

Araç çubuğuna atla