Mayıs 8th, 2011
TÜRKİYE HAKKINDA 25 GERÇEK…
Türkiye hakkında bizim bildiğimiz fakat yabancılara tuhaf gelen gerçekleri paylaşalım.
1. Noel Baba Türkiye’de yaşamıştır ancak Türkler Noel’i kutlamaz.
2. Kişi başına en çok cami düşen ülke Türkiye’dir.
3. Türkler her öğünde ekmek yer.
4. Amerikalılar’ın aksine çoğu Türk (evet çoğu demek zorundayız) makarnayla ekmek yemez.
5. Türkler telefonu “Efendim?” diyerek açar. Bu ifade yabancılara özellikle tuhaf gelmektedir çünkü kelime kökeni “efendi” bir tür hiyerarşi belirtir.
6. Türklerin yüzde 99’u Müslüman’dır ancak çok zengin bir Hristiyan mirasları vardır.
7. Çoğu Türk günde 10 ya da belki daha fazla bardak çay içer.
8. Türkiye’de salon diye bir kavram vardır ve bu salonda evin en güzel eşyaları olur. Yalnızca misafirler geldiğinde bu odaya girilir.
9. Türkiye’de görücü usulü evlilik oldukça sık rastlanan bir şeydir.
10. Türkiye’nin yüzde üçü Avrupa’dadır. Geri kalan yüzde 97’siyse Asya’nın bir parçasıdır.
TÜRK OLMAK !…
TÜRK OLMAK…
Amerika’dan bir vatandaşımızın ‘Türk olmak nasıl bir duygudur ?’ konulu yazısı
Aslında çok şeydir, Türk olmak
TÜRK OLMAK;
Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.
Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
TÜRK OLMAK;
Kıbrıs’ta, Hocali’da, Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp, karşılığında yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.
TÜRK OLMAK;
Faşist olmaktır!, vatanına, milletine, tarihine sahip çıktığında…
Demokrat ve çağdaş olmaktır, Vatanına, milletine, tarihine sövüldüğünde…
TÜRK OLMAK;
Lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır.
Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır,
Ataların bir çok asır önce Viyana’yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir. (Tabii ki – sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın için.)
Yazının Devamını Oku »
“BEN HACİVATÇIYIM !..”
Gezen bu kez yumurtayı Bursa’da çatlatmış:
“Türk halkına sorun: Karagöz’ü mü, yoksa Hacivat’ı mı daha çok seversin? Kesin Karagöz çıkar. Karagöz kırodur, kabadır. Halkımız çok okuyan insanları sevmez. Bense Hacivatçıyım.”
Bazı yayınlar bu sözleri, “Gezen yine millete hakaret etti” diye sunmuş.
Bence abartmışlar. Sanatçının dediği doğru: Gölge oyununda komik olan, seyirciyi güldüren Karagöz’dür. Hacivat ise ancak gülünçtür.
Halk niye gülünç olanı sevsin ki? Elbette kendisini mutlu eden Karagöz’ü sevecek.
Her ne kadar ikili olsalar da, esas oğlan Karagöz’dür. “Karagöz Oyunu” deriz mesela, “Hacivat Oyunu” demeyiz. İnternetteki sitenin adı da “karagoz.net” zaten…
***
DERİN DEVLET !…
Soğuk Savaş döneminin vuruşan kanatlarının arkasındaki güçler, meğerse derin devlette kardeşmiş, yönetici kadro olarak.
Ve birileri yıllarca bu memleketin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine servet ve iktidar üretmişler..
Sağ-sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk kavgası bu çetenin işi imiş.
Bir kanadın üzerine komünist, ötekisine faşist, bir diğerine mürteci yaftasını asıp, ellerine silah verip sokağa salanlar kimmiş?
“Türk aleminin en büyük düşmanı komünistliktir, her görüldüğü yerde ezilmelidir.
Mustafa Kemal Atatürk” yazılı levhalarla meydanları donatanlarla, “Bursa Nutku”nu okuyarak insanları kışkırtanlar aynı çevrelermiş demek ki.
BİR ÖYLE, BİR BÖYLE !…
BİR ÖYLE, BİR BÖYLE !…
Çakma Gandi ! demiş ki; “12 Eylül ürünü olan partiler, 12 Eylül yönetiminden hesap soramaz.
Sorsaydı, kendine muhtıra veren adamdan hesap sorardı.”
Dersiniz ki, 27 Nisan muhtırası verildiği günlerde, CHPGenel Başkan Yardımcısı olan Çakma Gandi, o gün anında tepki vermiş de, muhtıracıları lojmanlarının kapısına kadar kovalamış!
Yok böyle bir şey.
27 Nisan dediğiniz, 3 senelik hikaye..
Çakma Gandi ! o tarihte milletvekili. Aynı zamanda CHP’nin yöneticisi..
Tek tepki veren açıklaması yok.
Şimdi başımıza demokrat oldu..
27 Nisan muhtırasına, aynı gün tepki veren hükümete efeleniyor..
Yazının Devamını Oku »