PANDEMİ TİYATROSU VE DENEY SIVILARI !
Kovid salgın palavrası bahanesiyle, insanlığı PCR, HES ve aşı üzerinden nasıl bir dijital köleliğe mahkûm ettiklerini hâlâ göremeyenler,
bu yazıyı okusun.
Eğer bu gidişat değişmezse, hepimizi korkunç ötesi bir gelecek bekliyor.
Hâlâ bu yaşananların sağlığımız ve salgını kontrol etmek için olduğuna inanan,
salgın bahanesiyle insanlığı kontrol altına aldıklarını göremeyen varsa, ondan daha zavallısı yoktur.
İNSANLAR ÇEŞİTLİ SEBEPLERDEN ÖLÜYOR..
İnsanlığın içine düşürüldüğü bir oyundur bu.
Sağlıklı insanlar kendilerinin sağlıklı olduğunu ispatlamak zorunda bırakılmaktadırlar.
Amaç madem sağlık, o halde insanlar tüberküloz veya hepatit gibi bulaşıcı hastalığı olmadığını da ıspatlamalıdır..
Yüzyıllardır her meslek grubundan insanlar çeşitli sebeplerle ölüyorlar.
Hatta belki bu süreçte ölenlerden daha fazla olan yıllar da mevcuttur.
Lakin kimse çıkıpta her akşam günün ölüm sayısını açıklamadığından haberimiz bile olmuyordu.
Kısacası ölüm denen olgu bu dönemde çıkmadı.
Normal gibi görünen bir çok şey, normal değil, normalleştirildi.
Gribi tedavi edemiyoruz diye başlayan bir saçmalık nerelere geldi..
“Doktorunuza danışmadan ağrı kesici bile almayın” kamu spotlarından, hamilelerin bile sorgusuz, sualsiz, tetkiksiz aşılanmasına nasıl geldik.
İNSANLARIN ENDİŞELERİNE KULAK VERİN.
Birileri, ana akım medya aracılığıyla “aşı karşıtları” tabirini ısrarla vurgulayarak bir ikilik ortamı oluşturmak isterken;
Hekimlerin bile kendi aralarında çeliştiği bir konuda insanların farklı görüş bildirme hakları yok mu?
İnsanların endişelerine kulak verin.
DUYMAYAN KALDI MI?
Aşı denen o sıvıların zerk edilmesi sonrası hastanelik olan veya ölen insanların olduğunu ve bunların inkar edilemez kadar çok olduğunu duymayan kaldı mı?
2 yıla yaklaşan bir Covid sürecinde hemen her hafta PCR olup 3 doz aşıya rağmen 3 defa covid geçirenler var,
Ben 2 yıl boyunca covid’e yakalanmadan gelmişim, bunlardan bazıları gelmiş bizim gibilere “mikrop saçıyorsunuz, PCR ile devlete yük oluyorsunuz” diyor.
Ben niye mikrop saçayım? Mikrop saçan sensin çünkü 3 defa aşı oldun.
HANGİ SÖZE İNANALIM ?
“Aşı gelsin kurtulacağız”
“Sinovac olalım kurtulacağız”
“2 doz olalım kurtulacağız” “Biontech geldi kurtulacağız” “3.dozu olalım kurtulacağız” “4.dozu olalım bazı ülkelere girebileceğiz”
“Ay ne diyorum ben?
Pardon 4.doza şimdilik gerek yok”
KARAR SİZİN.
Bu nasıl bir bilim, araştırıp uygun gördüğü 4.dozu tepkiler gelince geri çekiyor,
Bu bilimmi yoksa, Biil’im mi ?
Karar sizin.
ŞAKA MISINIZ GERÇEKTEN SORUYORUM?
Türk Tabipler Birliğinin bizzat kendisinin baş sağlığı dilediği 3 doz, iki doz aşı olan ve sonrası ölen doktorlar var.
Bunlar gibi yüzlerce var.
Ancak aşı olduktan sonra kalp krizi geçirip ölen onlarca kişi gazetelerde haber olmuyor. bunlar haber yapılmıyor,
Facebook ve Twitter’de haber yapanlara cezalar geliyor.
Konuşmak suç, sağlıklı olmak suç, “bedenime rızam olmadan dokunamazsınız” demek suç..
AŞI KİŞİSEL BİR TERCİHTİR.
Aşı olmak istemeyen ya da aşının güvenliğinden şüphe edenleri hiç kimse yargılayamaz ve kötüleyemez.
Bir yıl bile deneme çalışması, yapılmamış olan aşının güvenliğini sorgulamak tercih değil, zorunluluktur.
Aşıyı kanuni yollarla zorunlu tutmak, toplumsal kargaşanın fitilini ateşlemekle eşdeğerdir. İsteyen olur istemeyen olmaz..
Aşı olmak veya olmamak kişilerin tercihidir.
Ve herkes insanların kararlarına saygı göstermek zorundadır.
Kızamığın aşısı olur. Gribin soğuk algınlığının aşısı olmaz.
Kişi hayatı boyunca 200 kere de grip olsa antikor oluşmaz..
Hızla mutasyon geçiren virüse aşı hiçbir işe yaramaz..
Hızla mutasyon geçiren virüse karşı aşı geliştirmek de teknik olarak mümkün değildir..
Ayrıca her aşının prospektüsü olur..
Mesela, “Tetanos aşısının da prospektüsüne bakarsanız, bu aşının Guillain-Barre sendromuna (geçici ve bazen de kalıcı felce) neden olabileceğini okursunuz.
Kızamık aşısının prospektüsünde de ölümcül anafilaktik şok riski barındırdığı yazar.
Hatta, “Başınız ağrıdığında aldığınız ağrı kesicinin prospektüsünden karaciğerinizi tamamen iflas ettirme ihtimalini okumuş muydunuz?”
Bunlar o aşıları yapmayalım anlamına gelmez.
Bu bilgileri yazmak mecburidir..
YALANLARIN SONU YOK!
Sahte bir pandemiyi, aşılarla gerçek hale getiriyorlar.
“İki doz Sinovac hastane yatışlarını %100 engelliyor” dediler.
Şimdi o aşıları olanlar aşılı bile sayılmıyor.
Çünkü, bu yalanların sonu yok..
HAMİŞ:
Çoğunluğa uymak sürü psikolojisidir.
Aklını kullanan kişi içeriğini bilmediği, Faz3’ü bile yapılmayan, vurulurken onam belgesi alınan, mucitlerinin bile kendisine vurmadığı sıvıyı denek olarak kabul edip vurunur mu?
Bir aşı düşünün, aşı yaptıranın aşısının etkili olabilmesi için, mutlaka diğerlerinin aşı olması gerekiyor.
Hani ilk doz sıvı %93 koruyordu, sonra ne oldu?.
Üretici firma dahil, hiç kimsenin sorumluluğunu almadığı “aşıları mutlaka olun” diyenler AYDIN KESİM ;
Böyle saçmalık olur mu deyip aşılanmayı reddedenler, CAHİL KESİM öyle mi ?
Yahu komik bile değilsiniz.
1 dozdur, 2 dozdur, 3 dozdur, 4 dozdur, 14 dozdur, bana bir Pfizer doldur, bu ne güzel oyundur ha rinna .
Haluk Cangökçe
Ankara 01.09.2021
