AŞK VE BENZERLİK!… Aşk ve bekleyiş… Benzerler birbirlerine. Hatta çoğu zaman aynı madalyonun iki yüzüdürler. Roland Barthes sorar kendine: “Âşık mıyım? Bekliyorsam, evet!” Bir şeyi veya birini özlemle beklerken başka her şey anlamını ve elle tutulur değerini yitirir ya, aşk da öyle değil midir? “Bekle beni, gelmeyeceğim” adlı hikâyemi hatırladım şimdi! Ürpertici bir sözdür bu! […]

KİRLİ BİR DÜNYA… Magazin dünyası, “kirli” bir dünya… Bu dünyada; kimin elinin, kimin cebinde olduğu belli değil… Bu dünyada; “seviyeli beraberlik” adı altında, “bir gecelik ilişkiler” yaşanıyor. Rezillik, müptezellik diz boyu!.. Ahlâk-mahlâk hak getire!.. Öyle bir dünya ki; “Parlak neon ışıkları” ile ışıl ışıl aydınlatılıyor ama o ışıkların altında “karanlık işler” dönüyor!.. “Fuhuş”un haddi hesabı […]

BİR ZİHNİYET ÖRNEĞİ!.. Tezlerine göre: “Türkiye’de askeri ve bürokratik vesayet kırılmış, demokratikleşme önünde engel kalmamış, demokrasi yerleşmiş. Hal böyleyken iktidarın herkesle kavgalı görüntü vermesi hoş bir şey değil. Geniş çaplı bir barışma projesi kapsamında süren davalar bitsin, af çıksın yeni operasyon da olmasın. Bu fikri pompalayanlar nerede yaşıyorlar bilmiyorum ama benim gördüklerim, duyduklarım hiç öyle […]

Araç çubuğuna atla